Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in yarın Türkiye’ye ilk ziyaretini yapması bekleniyor. Steinmeier’in, İstanbul, Gaziantep ve Ankara’yı kapsayacak iki günlük ziyaretinde, çeşitli görüşmelerinin yanı sıra Alman şirketlerinin temsilcileriyle de iki ülke ekonomik ilişkilerini ele alması öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Steinmeier’in, siyasi temaslarda bulunmak üzere 24 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da bir araya gelmesi planlanıyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, söz konusu ziyaret ile iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ve yatırım fırsatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türk ve Alman iş dünyası temsilcilerinin daha yakın çalışmasının önemine işaret eden Yalçındağ, özellikle Kovid-19 salgının, dünya ticaretinde “friendshoring (ticareti ve yatırımı dost ile yap)” ve “nearshoring (tedarikini ve yatırımını yakın coğrafyadan yap)” kavramlarını öne çıkardığını dile getirdi.
Yalçındağ, 6 Şubat depremlerinde yıkılan bölgelerin toparlanması konusundaki işbirliği beklentisine ilişkin, “İnsan yatırımının en önemli yatırım olduğuna inanıyoruz. Alman firmalarla işbirliği yaparak bölgedeki eğitimli insan potansiyelini değerlendirmek için çalışmaların yapılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
Ayrıca, bölgenin altyapısının yeniden inşa edilmesi sürecinde, geleceğin standartlarını karşılayacak şekilde planlanmasını önemsiyoruz. Akıllı şehir konseptinin, çevreci ve yeşil enerji odaklı şehirlerin oluşturulması için Alman ortaklarımız ile yakın çalışmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TİCARİ ORTAKLARINDAN”
DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi’nin, iki ülke arasındaki bağı daha da güçlendirmeyi, ticaret ve yatırımı teşvik etmeyi hedeflediğini vurgulayan Yalçındağ, Almanya’nın Türkiye’nin en büyük ticari ortaklarından biri olarak öne çıkmaya devam ettiğini bildirdi.
Yalçındağ, Türkiye’nin bu ülkeye ihracatının geçen yıl 21,9 milyar dolar, Almanya’dan ithalatın ise aynı dönemde 28,7 milyar dolar olduğuna işaret ederek, “Türkiye ile Almanya’nın 2023 yılı ticaret hacmi 50,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ancak bu hacmin gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor ve adımlarımızı bu çerçevede atıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin Almanya’ya ihracatında makinelerden örme giyim eşyasına, elektrikli cihazlardan demir veya çelik eşyaya kadar çeşitli ürünlerin öne çıktığını belirten Yalçındağ, Almanya’dan ise makineler, plastikler, hava taşıtları, demir ve çelikten eşya, eczacılık ürünleri ile optik cihazların ithal edildiğini kaydetti.
“TÜRKİYE’DE 8 BİN 125 ALMAN FİRMASI BULUNUYOR”
Yalçındağ, Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümde attığı adımların, Alman firmalarının dikkatini çektiğini dile getirerek, Alman şirketlerinin 2002’den bu yana Türkiye’ye yaptığı 11,5 milyar dolarlık yatırımın, bu potansiyelin yansıması olduğunu söyledi.
Almanya’nın Türkiye’deki doğrudan stok yatırımlarının 2022 yılında 24,3 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Yalçındağ, ülkeden giden stok yatırımın ise 2,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini aktardı.
Yalçındağ, Türkiye’de 8 bin 125 Alman firmasının faaliyet gösterdiğini dile getirerek, “Türkiye’nin Almanya’ya yatırım fırsatlarına baktığımızda, bilgi iletişim, yazılım, makine ve mekatronik mühendisliği içeren, ülkemizdeki kalifiye iş gücünü öne çıkaran sektörler olduğunu görüyoruz. Otomotiv yan sanayisinden gıda sektörüne çeşitli alanlarda ikili ilişkilerimizin geliştirilmesiyle de birçok fırsat çıkabileceğini değerlendiriyoruz. Türk firmalar için önümüzdeki dönemde Almanya’da şirket alımları ve ortaklıklar kurulması konusunda fırsatlar oluşacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Üçüncü ülkelerdeki yatırımların önemine de işaret eden Yalçındağ, şöyle devam etti:
“Türk iş dünyasının Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ile olan yakın temasları, Alman iş dünyası için de önemli bir potansiyel işbirliği alanı oluşturuyor. İnşaattan enerjiye kadar birçok sektörde güçlü ve tecrübeli firmalarımız bulunuyor. Almanya’nın kendi güçlü finansman yapısını yeni açılımlar için kullanabileceğini ve Türk iş dünyası olarak bu çerçevede ortaklılara hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Turizm konusunun da iki toplumun birbirlerini daha yakından tanımasını önemsiyoruz. 2023 yılı verileri, Alman turistlerin tercihlerinde ülkemizi en ön sıralara koyduklarını gösterdi.”
“İKİ ÜLKE ARASINDA BEŞERİ SERMAYE YATIRIMLARINI ÖNEMSİYORUZ”
Yalçındağ, Türkiye ve Almanya’da güçlü küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) bulunduğuna da dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu durum, KOBİ’ler arasında işbirliklerinin önemini vurgulamamıza olanak sağlıyor. İş Konseyi olarak, iki ülkenin KOBİ’lerinin, ikiz dönüşümüne hazırlanmasında tecrübe paylaşımının faydalı olacağını düşünüyoruz. Alman eğitim yapısı, iş dünyası ihtiyaçları ile entegre edilmiş durumda.
Bu da güçlü Alman sanayisi ve yüksek katma değerli hizmetlerini de beraberinde getiriyor. Bu çerçevede iki ülke arasında beşeri sermaye yatırımlarına önem veriyoruz. Eğitimli Türk gençlerimiz, Almanya’da hem ülkemizi temsil ediyor hem de iki iş dünyası arasında önemli bir köprü oluyor.”
Türkiye ve Almanya’daki genç dinamik yönetici ve iş sahibi yeni jenerasyonun, iki ülkenin ticaret hacmini yukarıya taşıyacağını ifade eden Yalçındağ, iki ülke iş dünyası arasındaki temasları sıklaştırmanın önemini vurguladı