Sanchez, Papa Franciscus ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in Lübnan’da konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırısını “şiddet sarmalının acil bir şekilde durması gerektiğini gösteren, kesinlikle reddedilecek, kınanacak bir şey” diye tanımlayarak sert bir dille eleştirdi.
“Uluslararası hukuka uygun olarak, Orta Doğu’da diplomatik yollarla barışçıl çözümler için çalışmaya devam edeceklerini” vurgulayan Sanchez, İspanya’da muhalefetteki bazı siyasi partilerden gelen suçlamalara rağmen İspanya hükümetinin 8 Ekim 2023’den bu yana İsrail’e herhangi bir silah veya askeri malzeme satışına onay vermediğini kaydetti.
Sanchez, “Lübnan’ı işgaliyle uluslararası insani hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle uluslararası toplumdan acil olarak İsrail’e silah ihracatını durdurmasını istediğini, bunu ilk uluslararası toplantıda dile getireceğini” söyledi.
Başbakan Sanchez, ayrıca “uluslararası insani hukuku ihlal etmesinden ve Lübnan’ı işgal etmesinden dolayı İsrail’in acil ateşkes ilan etmesi gerektiğini” söyledi.
Diğer yandan Sanchez, Papa Franciscus ile öncelikli olarak Orta Doğu’daki çatışmalar ve düzensiz göçmen sorunlarını, sonrasında Katolik Kilisesi bünyesinde çocuklara cinsel taciz vakaları ve İspanya’da diktatör Franco dönemine ait izlerin silinmesine yönelik çıkarılan yasalarla ilgili konuları görüştüklerini açıkladı.
Ukrayna’da ve Orta Doğu’da barış istediklerini vurgulayan Sanchez, “Uluslararası insani hukuka saygı İspanya’nın temel pozisyonudur. Elbette bu uluslararası insani hukuku ihlal eden her türlü saldırıyı kararlı bir şekilde kınıyoruz. Gazze’de olsun, Batı Şeria’da olsun, Ukrayna’da olsun ya da son günlerde gördüğümüz gibi Lübnan’a karşı olsun” diye konuştu.
GÖÇMENLER AVRUPA İÇİN GEREKLİ
Sanchez, düzensiz göç konusunda Papa Franciscus’a İspanya’nın tutumunu açıkladığını aktararak, “İnsani durum tek başına yeterli olsa da bunun bir de ekonomik meselesi var. İspanya eğer gelecek 10 yıl göç konusunda hiçbir şey yapmazsa 4 milyon çalışanını kaybedecektir ve bu da ekonomik büyümenin düşmesi anlamına gelir. Göçmenler, gelecek nesillerin refahı için gereklidir. Aynı şey Avrupa için de geçerli.” dedi.