Günümüz iş dünyasında atıl kapasitenin etkin bir şekilde değerlendirilmesi, işletmelerin rekabet gücünü artırması ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemesi açısından kritik bir öneme sahip. İş liderleri, bu potansiyeli maksimum düzeye çıkarmak ve işletme performansını artırmak için çeşitli stratejiler geliştirebilirler. Atıl kapasitenin doğru bir şekilde değerlendirilmesi, sadece işletmeler için değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve istihdam için de hayati önem taşıyor.
Son günlerde çeşitli sektör temsilcileri ve iş liderleri atıl kapasite konusunda görüş bildiriyorlar. Özellikle, sanayi sektörlerindeki üretim kapasitelerinin tam olarak kullanılmaması, potansiyel bir kaynak israfına ve ekonomik verimliliğin düşük kalmasına yol açıyor. Ancak bu durum aynı zamanda büyük bir fırsatı da beraberinde getiriyor. Doğru stratejiler ve etkili uygulamalarla, atıl kapasitelerin devreye sokulması, işletmelerin daha rekabetçi hale gelmesini sağlayabilir ve ekonomik büyüme için güçlü bir itici güç olabilir.
İşte atıl kapasiteyi devreye sokma stratejileri ve önerileri:
1 Pazar araştırması ve yeni ürün geliştirme: İşletmeler, pazar araştırmaları yaparak talep edilen yeni ürün veya hizmetleri belirleyebilir ve bu doğrultuda ürün portföylerini genişletebilirler. Pazar trendlerini takip etmek ve tüketici ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak, atıl kapasitenin değerlendirilmesi için önemli bir adım Özka Lastik Yönetim Kurulu Üyesi Nur Kanık, Ar-Ge merkezlerini daha da güçlendirerek ulusal ve uluslararası kalite standartlarına entegre ettiklerini belirterek, “Daha inovatif, kaliteli ve yüksek fayda sağlayan ürünler geliştirmeye odaklanıyoruz” diyor. Özellikle Avrupa pazarlarında tarıma yönelik ciddi yatırımların yapıldığını söyleyen Kanık, Avrupa pazarında yakıt tasarrufu sağlayan radyal grubuyla öne çıktıklarını belirtiyor.
Bu talebin artması beklentisiyle yaptıkları yatırımlarla kapasite artışını devreye aldıklarını ifade ederek tam çelik radyal iş makinası lastikleri ve dolgu forklift lastikleri gibi ürünlerle ürün gamlarını genişlettiklerini belirtiyor. 2026’ya kadar günlük üretim kapasitesini 360 tona çıkarmayı hedefliyor. Yeni ürün kategorilerini de devreye alan markanın 2026 yılında tonaj bazında yüzde 60 büyüme hedefi bulunuyor. Toplam ihracat cirosunun yüzde 50’sini Avrupa’dan elde eden şirket Asya ve Güney Afrika pazarlarına da ağırlık vererek yeni ihracat pazarları yaratmayı hedefliyor.
2 İş birlikleri ve ortaklıklar: Rekabet avantajı elde etmek ve atıl kapasiteleri kullanmak için diğer şirketlerle gerçekleştirilecek işbirlikleri veya ortaklıklar önemli bir seçenek. Ortak üretim anlaşmaları veya tedarik zinciri entegrasyonu gibi stratejiler, işletmelerin kapasitelerini daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlayabilir. 2021 yılında, dünya çapında teknoloji devleri Amazon, Google, IBM, Microsoft ve Salesforce’un da aralarında bulunduğu bir grup şirket, açık bulut veri formatı olan “Cloud Information Model”i (CIM) geliştirmek için iş birliği yaptılar.
CIM, bulut hizmetlerini kullanan kuruluşların verilerini daha kolay bir şekilde yönetmelerine ve taşımalarına olanak tanıyan bir standart olarak tasarlandı. Bu iş birliği, bulut bilişim alanında standartlaşma çabalarına önemli bir katkı sağladı ve şirketlerin bulut hizmetlerinden daha verimli bir şekilde yararlanmalarına yardımcı oldu. Bu ortaklık sayesinde, katılımcı şirketler kendi teknolojilerini geliştirmek için daha fazla kaynak ve kapasiteye erişebildiler ve bulut bilişim endüstrisindeki standartlar üzerinde birlikte çalışarak sektördeki büyümeyi desteklediler.
3 Yenilikçi üretim süreçleri ve teknoloji yatırımları: Otomasyon sistemleri, yapay zeka uygulamaları ve veri analitiği gibi teknolojik çözümler, işletmelerin üretim verimliliğini artırabilir ve rekabet avantajı sağlayabilir. Örneğin, 1978 yılında İzmir’de faaliyete geçen bir marka olan Konfor Grup, iştiraklerini Konfor Grup çatısı altında toplama kararı aldı.
Konfor Grup İcra Kurulu Üyesi Akın Can, 2024 yılının hem Konfor Grup markaları hem de yatırımcılar için yeniliklerle dolu bir yıl olacağını ifade ediyor. Konfor Grup’un 30 milyon dolarlık özsermayeyle finanse edilen ve 163 bin metrekare üzerine kurulu ‘Konfor Park Üretim ve Yaşam Kampüsü’ hakkında bilgi veren Akın Can, yeni tesisin günlük yatak üretim kapasitesinin 3 bin adet olacağını ve böylece en büyük güçlerini üretimden alacaklarını söylüyor.
Akın Can, 2024 yılı marka konumlandırmaları ve yeni tesisi hayata geçirme planları hakkında konuşurken, “2024, rakiplerin handikaplarından yararlanacağımız ve büyük ölçekli üretim miktarımızla ulaşılabilir fiyatlarla var olacağımız bir yıl olacak. Bu yıl atılacak adımlar gelecek yılları belirleyecek” diyor.
4 Yeniden pazarlama ve müşteri segmentasyonu: Farklı fiyatlandırma stratejileri, paketleme seçenekleri ve pazarlama iletişimi teknikleri kullanarak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşılması ve satışlarına artırılması mümkün. Nike, bu konuda başarılı bir örnek. Koşu, basketbol, futbol, yoga gibi farklı spor dallarına yönelik ürünler sunarak müşteri segmentasyonunu gerçekleştirdi. Farklı müşteri segmentlerine hitap etmek için fiyatlandırma stratejileri, ürün çeşitliliği ve pazarlama iletişimi tekniklerini kullanarak büyüdü.
Örneğin, lüks segmentteki müşterilere yönelik özel koleksiyonlar sunarak daha yüksek fiyatlandırma stratejilerini benimseyebilirken aynı zamanda daha ekonomik fiyatlarla genç ve aktif segmentlere hitap eden ürünler sunuyor. Nike ayrıca, sporcuları ve ünlü spor yıldızlarını kullanarak etkili pazarlama iletişimi teknikleri uyguluyor. Reklamlarında ve sosyal medya kampanyalarında sporcuların ve ünlülerin yer alması, markanın geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasını sağlıyor.
5 Yetenek yönetimi ve insan kaynakları stratejileri: Yetenek yönetimi ve insan kaynakları stratejileri, işletmelerin başarısında kilit bir rol oynar. Çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesi ve motivasyonlarının artırılması atıl kapasitelerin etkin bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Bu stratejiler, işletmelerin potansiyelini maksimum düzeye çıkarmalarına yardımcı olurken aynı zamanda rekabet avantajı elde etmelerini sağlar. Bugün en önemli konuların başında gelen yetenek yönetimi konusunda pek çok işletme yenilikçi yaklaşımlar geliştirme gayreti içinde. Söz konusu markalar çalışanlarına sundukları eğitim ve geliştirme fırsatları ile her bir çalışanın potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyorlar. Performans yönetimi sistemleri aracılığıyla başarıyı takdir ederken, esnek çalışma modelleriyle çalışanların motivasyonunu artırıyorlar.