İtalyan başantrenör Giovanni Guidetti çok konuşalacak açıklamalarda bulundu. Socrates’e konuşan İtalyan başantrenör kendisine gelen teklifi açıklarken Filenin Sultanları hakkında gelen soruları yanıtladı.
SANTARELLI’YE GİZEM ÖRGE’Yİ İZLEMESİNİ SÖYLEDİM
“Gizem Örge konusunda olan biten ise belki pek kimse bilmiyordur, ama Daniele Santarelli ile çok iyi bir sohbetimiz olmuştu. O Türkiye’nin başına geçmemişti, ben de Sırbistan’ın başında değildim daha. Bir saat konuştuk. O bana Sırbistan’da çalışmakla ilgili fikirlerini sundu. Ben de ona Türkiye’ye dair fikirlerimi ilettim. Bu konuşma esnasında ona, Gizem Örge’yi de izlemesi gerektiğini söyledim. Son iki yılda Fenerbahçe ile 25 kez karşılaştım. Tamam, Simge iyi, Ayça iyi, Aylin iyi ama Gizem’i de görmelisin dedim. Çünkü çok çok iyiydi ve bunu Daniele’ye söyledim.”
SİMGE’Yİ TERCİH ETTİM
“O dönemde ben bir tercihte bulundum. Simge’yi tercih ettim çünkü bana göre karakteri, kişiliği ve becerileri daha uygundu. Şimdi sorarsanız yarı yarıya ya Simge ya da Gizem derler. Ayça daha gençti ama onu da söyleyebilirler. Bu bir tercihti. En iyi tercih mi, yoksa en kötüsü mü bilmem. Sadece Simge çok başarılıydı. Çok iyiydi. Simge’yle bir sürü madalya kazandık. Gizem ayrıldıktan sonra VakıfBank nasıl bir sürü madalya kazandıysa, Türkiye Milli Takımı da Gizem’le bir sürü madalya kazandı. Dolayısıyla kötü bir tercih miydi, yoksa iyi mi kimse bilemez. Ancak şu bir gerçek ki Türkiye’de çok sayıda iyi libero var. “
VAKIFBANK’I BIRAKMAMI İSTİYORLARDI
İtalya Milli takımdan hiç teklif aldınız mı?
“Hayır böyle düşünmüyorum çünkü aslında bu çağrı bana geldi. 2014’te değil, sanırım 2016 ve 2018’de bir telefon aldım ancak hepsinde bir şartları vardı. VakıfBank’ı bırakmamı istiyorlardı. Şimdilerde bunu değiştiriyorlar ancak bugüne kadar, koçların aynı anda hem kulüp hem de milli takım çalıştırmasını istemediler. Bunu anlıyorum, kendilerince bir mantıkları var. “
“Ancak VakıfBank’ı bırakamazdım. Onlar benim ailemdi. VakıfBank benim çocuğumdu. Tabii onlar beni göndermek isterlerse, elbette kabul ederim. Öylesi daha iyi olur fakat ben asla gidip de “Sizi bırakıyorum” diyemem. O yüzden böyle bir olasılık hiç yoktu.”
TÜRKİYE’Yİ TEBRİK ETMEDİĞİM SÖYLENDİ
“Avrupa Şampiyonası zaferi sonrasında, Türkiye teknik ekibini tebrik etmediğim söylendi. Tabii ki hepsini maçın hemen ardından bizzat kutladım, sonrasında da zaten, oyunculara, ekibe ve başkana mesaj gönderdim çünkü mutluydum. Tabii ki maçı kaybettiğim için mutlu değildim. Eğer maçı kaybettiğime sevinsem kötü bir başantrenör olurdum. Yaşasın 3-2 kaybettik diyemezdim. Fakat aynı zamanda çok gururluydum. Özellikle daha fazla vakit geçirdiğim Zehra’yı, Cansu’yu, Ayça’yı, Ebrar’ı böyle görmekten çok mutluydum.”
HEMEN HEMEN TÜRK VATANDAŞIYIM
“Biliyorsunuz ben de Türk sayılırım. Hemen hemen Türk vatandaşıyım. Türk voleybolunun geldiği yer beni mutlu ediyor. Ancak o sırada herkes beni Türkiye’den nefret ediyormuşum gibi gösterdi. Türkiye’den nasıl nefret edebilirim ki? Eşim Türk. Kızım daha şimdiden benden on kat iyi Türkçe konuşuyor. Boş zamanımın çoğunu Yarının Sultanları projesine ayırıyorum. Hatta daha fazlasını yapmak, imkânları kısıtlı yerlere gidip Türk kızlarına voleybolu, sporu evin dışında da bir yaşamın olduğunu öğretmek istiyorum. Bu ülkeyi çok seviyorum. Beni üzen, bazı cümlelerimin cımbızlanıp Giovanni Türkiye’den nefret ediyor şeklinde bir algı yaratılmasıydı.”